İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, İstanbul’da imara açılan askeri arazilerle ilgili açıklamalarda bulundu. Gökce, “10 bin futbol sahası, İstanbulluların hayatını kolaylaştıracak parklar, eğitim ve sağlık tesisleri, şehrimizin afet direncini artıracak alanlar, halkımızın yaşayabileceği rezerve sosyal konutlar” dedi. Uygun fiyata inşaat yapılabiliyordu. Maalesef bu alanlar kazanca devredildi.”
2023 yılı itibarıyla askeri alanların yüzde 46’sının askeri alan ve askeri güvenlik bölgesi statüsünden çıkarıldığını vurgulayan Gökce, şöyle konuştu:
“2009 yılında 1/100 bin ölçekli plana göre İstanbul’da 15 bin 304 hektar askeri alan vardı.
-2016 yılında hükümet askeri bölgeleri şehir dışına taşıma kararı aldı.
-Askeri alanların “kâra açılmayacağı”, öncelikli olarak yeşil alan, eğitim, sağlık gibi sosyal ve teknik altyapı alanları olarak kullanılacağı belirtildi. “2009 tarihli 1/100 bin planında bu alanların bu şekilde kullanılması kabul edildi.”
‘ASKERLERİN YÜZDE 46’SININ STATÜSÜ DEĞİŞTİ’
Gökce bugünkü durumu şöyle anlattı:
-“2023 yılı itibarıyla askeri alanların yüzde 46’sı askeri alan ve askeri güvenlik bölgesi statüsünden çıkarılmıştır.
-1/1000 planında bu bölgelerde yaklaşık 700 bin kişinin yaşaması planlanmıştı.
-Devam eden ve tamamlanan inşaatların bağımsız bölümlerinin yüzde 96,5’i konuttur.
-Tamamlanan projelerde yaklaşık 39 bin kişi yaşıyor. Bu projelerin yüzde 85’i lüks konut statüsünde.
“Askeri alanlarda yapılan imar planlarıyla toplam planlanan alanın yaklaşık yüzde 45’i donatısız yapılaşmaya açıldı.”
‘RANTA TESLİM EDİLDİ’
2019’dan sonra askeri alandan kaldırılarak imara açılan 13 bölge için açılan davaların devam ettiğini belirten Gökce, “16 milyon İstanbullumuzun haklarını, İstanbul’umuzun doğasını korumak, huzur ve refahını sağlamak için çalışıyoruz. Şehrimizin sağlıklı gelişmesi. 10 bin futbol sahasının bulunduğu alanda, İstanbulluların hayatını iyileştirecek parklar, eğitim ve sağlık tesisleri, şehrimizin afet direncini artıracak alanlar, halkımızın uygun fiyatlarla yaşayabileceği rezerve sosyal konutlar yapılabilir. inşa edilmiş. Ne yazık ki bu alanlar kazanca devredildi. “Hayata dolar yeşili perspektifinden bakmak ile doğanın yeşil perspektifinden bakmak arasında, sınırlı bir grubun çıkarlarını korumak ile halkın çıkarlarını korumak arasında büyük bir fark var” dedi. (HABER MERKEZİ)
